İçeriğe atla

İblis

Vikipedi, özgür ansiklopedi

İblis, Tanrı'ya isyan ettiğine inanılan ruhani bir yaratıktır. İbrahimî dinlere göre, o birincil kötü varlıktır. İslam mitolojisinde, kötü cinler İblisten önce de var olmuştur, ancak İblis ilk şeytandır. Böylece kötülüğün sembolü haline gelmiştir. Bu sebeple genellikle ya şeytanların lideri ya da dinlerdeki şeytanların ilki olarak tasvir edilir.

İblis; Eski Yunanca diábolos (διάβολος) "iftiracı, şeytan" sözcüğünün modifiye edilmesi ile türetilmiş Arapça sözcüktür.[1] Diabállō διαβάλλω "iftira etmek, yanıltmak" anlamında bállō, bol- βάλλω, βολ- "atmak" fiilinden dia- önekiyle türetilmiştir. Ayrıca İtalyanca diabolo, Fransızca diable, İngilizce devil, Almanca Teufel ve eski Türkçede Albız aynı kelimenin diğer karşılıklarıdır.[2]

Hristiyanlık mitolojisi

[değiştir | kaynağı değiştir]
14. yüzyıl başlarında, Katolik Kilisesi tarafından aforoz edilen Tapınakçıların taptığı iddia edilen iblisi figür.

Hıristiyanlıkta İblis, Tanrı'nın kendisine eşit olmak için Tanrı'ya isyan eden kötülüğün kişileşmesidir. O; Tanrı maddi dünyayı yaratmadan önce, zamanın başlangıcında Cennetten kovulmuş düşmüş bir melek olarak tasvir edilmiştir ve sürekli olarak Tanrı'ya karşıdır.[3] İblis; Aden Bahçesi'ndeki yılan, Lucifer, Şeytan, İncillerin ayartıcısı, Livyatan ve Vahiy Kitabındaki ejderha dahil olmak üzere İncil'de çeşitli figürlerle tanımlanır.

İlk bilim adamları şeytanın rolünü tartıştılar. Origen ve Pseudo-Dionysius gibi neoplatonik kozmolojiden etkilenen alimler, İblis'i ilahi olandan en uzak varlık olan eksikliği ve boşluğu temsil ediyor olarak tasvir ettiler. Hippolu Augustinus'a göre şeytanın alanı hiçlik değil, Tanrı'ya karşı duran aşağı bir krallıktır. İblis'in standart Orta Çağ tasviri, Büyük Gregorius tarafından kuruldu. Tanrı'nın ilk yaratılışı olan İblis'i, meleklerin en yükseği (bir Karûb ya da bir seraf) olarak Hristiyan melek hiyerarşisine entegre etti, cehennemin derinliklerine çok düştü ve şeytanların lideri oldu.[4]

Erken reform döneminden beri İblis, sadece hayırdan yoksun olmakla kalmayıp aynı zamanda Tanrı'ya, O'nun sözüne ve yarattıklarına karşı bilinçli bir iradeye sahip, giderek daha güçlü bir varlık olarak tasavvur edildi. Aynı zamanda bazı reformistler İblis'i insanın günaha meylinin bir metaforu olarak yorumlayarak İblis'ın önemini küçümsediler. İblis, Modern Çağ'da çoğu bilgin için önemli bir rol oynamazken, çağdaş Hristiyanlıkta yeniden daha önemli hale geldi.

Erken Hristiyan edebiyatının bir kısmı İblis ve Şeytan arasında ayrım yaptı. Şeytan, İblis'in planlarını gerçekleştirirken, İblis cehenneme sürülen düşmüş melek olacaktır. Orta Çağ Edebiyatında Şeytan gazap ruhu, İblis ise kibir ruhudur.[3]

Eski Ahit teriminde śāṭān (İbranice: שָּׂטָן) aslında hem insan hem de göksel düşmanlar için geçerli olan "suçlayan" veya "düşman" anlamına gelen ortak bir isimdi.[5] İncil'in başlangıçta Şeytan'a atıfta bulunmayan bazı bölümleri, geriye dönük olarak Şeytan'a veya İblis'e atıfta bulunduğu şeklinde yorumlanmıştır.

Yükselen bir yıldızla ilgili Babil/İbrani efsanesi, tanrıların daha yüksek seviyelerine yükselmek amacıyla aşağı atılan bir göksel varlığın enkarnasyonu, İncil'de de bulunur (İşaya 14:12-15), ilk Hristiyanlar tarafından bir yıldız olarak kabul edilir. düşmüş melek (İblis) yorumlanmıştır. İblis'in cennetten düşmeden önce Lucifer idi.[6]

Bazı bilginler, İblis'in Hristiyan doktrinini desteklemek için Hezekiel'in Aden'deki kerubini kullanırlar.

Tanrı'nın bahçesi Aden'deydin; her değerli taş seni süsledi: yakut, topaz, zümrüt, krizolit, oniks, jasper, safir, turkuaz ve beril. Teflerin ve boruların altın işçiliği sendeydi. Yaratıldığın günde onlar hazırlandı. Sen örten meshedilmiş kerubiydin; ve seni Tanrı'nın mukaddes dağında olması için koydum; ateş taşlarının ortasında bir aşağı bir yukarı yürüdün. Yaratıldığın günden, içinde haksızlık bulunana kadar, yollarında kusursuzdun.— Hezekiel 28:13–15

Bu tarif, İblis'in başlıca özelliklerini belirlemek için kullanılır: yüksek rütbeli bir melek olarak iyi yaratılmış olması, Aden'de yaşaması ve kendi isteğiyle kötülüğe dönüşmesi. Kilise Babaları, bu nedenle, Tanrı'nın kötülükten değil, İblis'in özgür iradesini kötüye kullanmasından sorumlu tutulacağını savundu.[7]

Ravenna, Sant'Apollinare Nuovo'da 6. yüzyılın başlarından kalma bir mozaiğin kopyası, Mesih'in koyunları keçilerden ayırdığını tasvir ediyor. Mavi melek, keçilerle sembolize edilen günahkarları bir araya toplayan İblis'ın tartışmasız en eski Hristiyan tasviridir. Burada, daha sonraki ikonografiden bilinen şeytani canavar değildir, ancak göksel mahkemede eşit mevcudiyete sahiptir. Ancak bu figürün İblis ile özdeşleştirilmesi tartışmalıdır.[8]

İblis, Yeni Ahit'te ve Hristiyan teolojisinde Eski Ahit ve Yahudilikten çok daha belirgin bir şekilde yer alır. Alimler, "İblis"in Yeni Ahit'te her zaman özel bir isim olduğu konusunda hemfikirdirler. Markos 1:13'te "ho Satanas", belirli bir varlığı farklı bir kişiliğe sahip olarak tanımlayan özel bir addır.

Daha sonraki Hristiyan teolojisinde, İblis ve yoldaşı düşmüş melekler, genellikle şeytani ruhların bir kategorisi altında birleştirilirse de, İblis, Yeni Ahit boyunca benzersiz bir varlıktır.[9] İblis sadece bir ayartıcı değil, belki de yeryüzü krallıklarına hükmediyor.[10] İsa'nın ayartılmasında (Matta 4:8–9 ve Luka 4:6–7), İblis dünyanın tüm krallıklarını İsa'ya sunar ve bu krallıkların kendisine ait olduğunu ima eder. İsa bu teklife itiraz etmediği için, bu müjdelerin yazarlarının bunun doğru olduğuna inandıklarını gösterebilir. Ancak bu yorum herkes tarafından paylaşılmaz, çünkü Irenaeus, İblis'in başlangıçtan beri yalancı olduğu için burada da yalan söylediğini ve Atasözleri 21'e atıfta bulunarak tüm krallıkların aslında Tanrı'ya ait olduğunu iddia etti.[11] üç sinoptik müjde (Matta 4:1–11, Markos 1:12–13 ve Luka 4:1–13).

Kanonik İncil'in bir parçası olmasa da, apokrif yazılar erken Hristiyan dünya görüşünü şekillendirdi ve İncil metinlerinin yorumlanmasını etkiledi.

Enoch Kitabı, Gözcüler adlı bir grup melekten bahseder. Gözcüler, insan kadınlara aşık oldular ve onlarla cinsel ilişkiye girmek için yeryüzüne indiler, bu da dev yavrularla sonuçlandı. Yeryüzünde, bu düşmüş melekler, savaş, demircilik ve büyücülük gibi cennetin sırlarını da öğretir. Düşmüş melekler yeryüzüne indikten sonra bağımsız hareket ettikleri için belirli bir lider yoktur, ancak bu melekler arasında önde gelenler Shemyaza ve Azazel'dir.[12] Sadece Azazel, 1 Enoch 13:1'de belirtildiği gibi, yasadışı sanatları öğrettiği için peygamber Enoch tarafından azarlanır. 1 Enoch 10:6'ya göre, Tanrı başmelek Raphael'i ceza olarak Dudael çölünde Azazel'i zincirlemek için gönderdi.

İblis ise Tanrı'nın hizmetindeki bir melekler sınıfının lideri olarak ortaya çıkar. Şeytan düşmüş melekler arasında değil, hem günahkar insanlar hem de günahkar melekler için bir işkencecidir. Düşmüş melekler, "İblis'in yolunu izlemiş" olarak tanımlanır, bu da İblis'in onları günahkar yollarına sürüklediğini ima eder, ancak İblis ve melekleri, Eyüp Kitabındaki İblis'e benzer şekilde açıkça Tanrı'nın hizmetindedir. İblis ve onun daha düşük seviyeli iblisleri (zebanilar), Tanrı'nın cellatları olarak hareket ederler: günaha teşvik ederler, günahkarları suçları için suçlarlar ve sonunda ceza melekleri olarak ilahi hükmü yerine getirirler.[13]

İslam mitolojisi

[değiştir | kaynağı değiştir]
Melekler, prototipik insan olan Âdem ile tanışır. Daha az ölçüde, başını başka yöne çeviren İblis'in kibirli tepkisini paylaşıyorlar. İran, Şiraz, 899/1494.Geleneğe göre Allah, İblis'i ʿAzāzīl adında güzel bir melek olarak yaratmıştır ve burada o şekilde tasvir edilmiştir.

Kur'an'da ve tefsir

[değiştir | kaynağı değiştir]

Kur'an'da İblis 11 kez geçmektedir ve en çok Âdem'in yaratılışı ilgili kısımlarda bilgi verilir. Âdem'in yaratılışıyla melekler arasındaki hikâye, Kuran'da birçok sureye dağılmıştır.

Bakara Suresi'ne göre, Allah bir insan "halife" olarak yarattığını bildirmektedir. Melekler süpheçidir "Allah neden günah işleyecek birini yaratsın?" diye sorarlar. Âdem'i yarattıktan sonra Allah, ona ve meleklere her şeyi adlandırmaları için meydan okur. Melekler başarısız ve bilgilerinin sınırlı olduğunu kabul ederler. Sonra Allah meleklere Âdem'e secde etmelerini emreder. İblis'in haricindeki bütün melekler secde ederler. Bunun üzerine İblis "kâfir" olarak nitelendirilir.

Tefsirde melekler, cinlerin arasında günah gördükleri için Âdem'in yaratılışına karşı çıkarlar. Allah, cinleri yeryüzünden kovmak için İblisi gönderdi. İnsanlar, daha önce yeryüzünde yaşamış olan cinlerin "halefidir".

A'raf Suresinde Allah, İblis'e neden secde etmediğini sorar. İblis, kendisinin ateşten, Âdem'in ise çamurdan yaratıldığı cevabını verir. Bu nedenle, Âdem'den daha iyi olurdu. Daha sonra İblis cennetten kovulur. Alimlere göre cezalandırılmasına isyan değil, İblis'in tepkisi ve Allah'a karşı güvensizliği sebep olmuştur. Allah'ın emirlerini haksız diyen, kesin olarak kâfir olur.

İblis'in ateşten yaratıldığı iddiası tefsirde tartışma konusu olmuştur.[14] Aişe'nin bir hadisine göre melekler nurdan yaratıldığı için, bazı alimler İblis'in aslen gerçek bir melek değil, baştan beri bir şeytan olduğunu ileri sürerler (Hasan-ı Basri göre). Tefsirlerde geçen diğer rivayetlerde meleklerin su veya ateş gibi başka maddelerden yaratıldığı çeşitli şekillerde anlatılmaktadır. Bu nedenle bazı alimler, İblis'in ateşten yaratılmış bir melek olduğunu varsayarlar (Abdullah bin Abbas göre). Bazıları da rahmet meleklerinin nurdan, azap meleklerinin ateşten yaratıldığını iddia ederler.[15] Bu, İblis'in ceza meleklerinin sözcüsü olduğu hadisi ile uyumludur.[16]

Hicr Suresi, Allah'ın İblis'i kıyamete kadar lanetlediğini bildiriyor. Bu lanet kıyamete kadar sürer. Bu nedenle İblis ve şeytanların ölümsüz olduğuna ve ancak dünyanın sonuyla birlikte öleceğine inanılır. Bazı âlimler, lanetin sona ermesinden sonra İblis'in tekrar bir meleğe dönüşebileceğine dikkat çekmektedir.[17] Ancak çoğu, İblis ve şeytanlarının ortadan kaybolduğunu varsayar. İblis'in geri gelebileceği fikri, İblis'in kefaret niteliği taşıdığı fikrinden değil, Allah'ın her şeyden önce İblis'i daha büyük bir amaç için şeytan kıldığı fikrine dayanmaktadır.[16]

İblis'in Taberî tarafından tasviri. İblis melekten şeytana dönüşür. Kanatları yanıyor ve boynuzları çıkıyor.

Kehf Suresi, İblis'in cinler ve şeytanlarla olan ilişkisinden daha çok bahseder. İblis'e "cinlerden" denir. Onun bir melek olduğunu söyleyenlere göre bu "cin", "cennet" anlamına gelmektedir. Cennetten olanlara Arapçada "cinlerden" (cennetten) denir.[18] İblis'in melek olmadığını söyleyenler, İblis'in "cinlerden" olmadığını, bir cin olduğunu iddia ederler. Her iki versiyon da İblis'in nihayetinde bir şeytana dönüştüğü konusunda hemfikirdir.[19]

Bir sonraki ayette İblis'in çocuklarından bahsedilmektedir. Bazı tefsirlerde isimleri ve görevleri ayrıntılı olarak anlatılır. Listelenen şeytanlar arasında:[20]

  • Hanzeb ve Hadis: Namaz kılanlara müvekkil edilmiş olan şeytandır. İnsanlara Allah'ı unutturmak, namazda esnetmek, namazda etrafa baktırmak, namazda uyku getirmek, namazda vesvese vermekle görevlidir.
  • Velhan: Temizlikte (abdestte) çok su kullandırarak vesvese verir. Çok su kullandırır, sonra da gülüp alay eder.
  • Zellenbur ve Zelniyun: Çarşılarda esnafa bozuk mal satmayı, eksik tartmayı, hile yapmayı, yalan yemini, malını methetmeyi, malın kusurunu gizlemeyi ve insanları aldatmayı güzel gösterir.
  • Menşut: Yalan haber verdirten, söz taşıttıran, günahları işlettiren, gambazlık yapan kimselere görevlendirilmiş olan şeytandır.
  • Kabkab: İnsanların başına bela çıkartan şeytandır.
  • Mihrez el-Ahmer: İblis'in çocuklarından biridir. Babası gibi insan soyunun cinlerden üstün olduğunu kabul etmez. Kırmızı renkte ve insan görünümündedir. İnsanlara tasallut ettiğinde (musallat olduğunda) burunlarından kan akıtır. Kuyuları kurutur.
  • Aver ve Vasim: Zina ve livata yaptıran şeytandır. Erkek ve kadın şehvetleriyle uğraşır.
  • Vesnan: Uyku şeytanıdır. Namaz ve diğer ibadetler için kafayı ve göz kapaklarını bastırır, zina ve hırsızlık gibi günahlar için insanı uyarır.
  • Betr ve Sabr: Musibet şeytanıdır. Bağırıp çağırma, yüze tokat vurma gibi cahiliye adetlerini güzel gösterir. Musibet ve felaket anlarında insanları ağlatan, feryat ettiren, elbiselerini yırttıran, yüzlerini ve dizlerini dövdüren şeytandır.
  • Dasim: yemek şeytanıdır. İnsan besmele çekmediğinde, onunla yemek yer, eve girer, yatakta uyur. Besmele ile dürülmemişse elbiseleri giyer, karı koca arasında düşmanlık meydana getirmeye çalışır.
  • Met'un veya Mes'ût: İnsanlar arasında yalan haberleri yayar, sonra onların aslı çıkmaz.
  • Medhes: Bozuk arzulara saptırmak için alimlerle uğraşır.
  • El Ebyaz: Peygamberlere ve velilere musallat olan şeytandır. Peygamberlere bir zararı dokunamaz, veliler ise onunla mücadele ederler.

Tefsire göre, Kur'an'daki bazı âyetlerde açıkça zikredilmeyen İblise atıfta bulunmaktadır.

Enbiyâ Suresi, bir melek kendisi için ilahlık istese, cehenneme atılacağını bildiriyor. Bu ayet genellikle İblis'e bir gönderme olarak görülür. Süyûtî şöyle açıklıyor: İblis, insanları günah işlemeye ve kendisine itaat etmeye teşvik ederek kendi krallığını kuruyor ve kendisini kâfirler için bir ilah yapıyor.[21]

Mutaffifin Suresi İblis'in zincirlendiği cehennemin dibindeki bir hapishane olan siccînden bahseder. Kâfirlerin ruhlarından bahsediyor.[22]

Allah'ın aracı veya özgür iradesi?

[değiştir | kaynağı değiştir]

İblis'in kötülüğü yaratmadığı İslam'da genel olarak kabul edilir. Yaratmak ancak Allah'a mahsustur. Mâtürîdî, İblis'in dünyadaki tüm kötülüklerden sorumlu olduğu fikrini reddeder ve bu fikri Pers kozmolojisine bağlar. Bununla birlikte, İblis'in kasten kötülüğü seçen özgür iradeye sahip bir yaratık mı (Mü'tezile) yoksa Allah'ın bir aracı mı (Kelâm) olduğu tartışmalıdır.

Allah'ın bir aracı olarak İblis, genellikle günahkarları müminlerden ayıran bir tür hakem olarak görülür, böylece onlar cehennemde cezalandırılabilir veya yok edilebilirler. Bu bağlamda İblis'in yeryüzü nuru, Muhammed'in nuru zıddı olarak tasvir edilir.[23] Bazıları İblis'i, azamet ve azap gibi Allah'ın sert isimlerinin bir tecellisi olarak anlar.[24] Vahdet-i vücûda göre, İblis ve şeytanları, Allah'ın şiddetli isimlerinin bir yansıması olurken, Muhammed ve melekler Allah'ın güzel isimlerinin bir yansıması olacaktı.[25]

Tevhid-i İblis
[değiştir | kaynağı değiştir]

Bazı bilim adamları, İblis'in Âdem'in önünde eğilmeyi reddetmesini sadakatinin bir işareti olarak görüyorlar. Bu fikir "Tevhid-i İblis" olarak bilinir. Buna göre İblis, cezayı Allah'tan başkasına boyun eğmeye tercih ederek Allah'a olan sevgisini göstermiştir. Bu, Musa'nın İblis ile tanışmasıyla ilgili ünlü bir hikâye ile gösterilir. Buna göre Musa, İblis'in melekten şeytana dönüştüğünü, Allah'ın gazabına bir delil olarak işaret etti. İblis, bunun sadece bir dış görünüş olduğunu söyleyerek karşı çıkar. Ancak içsel özünde sevgisi şekilsizdir ve sadakatinden dolayı kalır.[26] Hallâc, Ruzbihan Bakli ve Gazzâlî gibi âlimlerin görüşü bu idi.

Ancak bu genel kabul görmüş bir görüş değildir. Mevlana'nın Mesnevi'sinde İblis, düşüşünü haklı çıkarmak için benzer argümanlar sunar. Ancak sonunda daha büyük bir aldatmacanın parçası olduğu ortaya çıktı.[27]

Âdem'in zıttı olarak

[değiştir | kaynağı değiştir]

Hem Âdem hem de İblis, Allah tarafından günah işlemeye mukadder kılınmıştı. Cennetten düşmeden önce ismetlerinin uygulanmamasının sebebi de bu olarak görülmektedir.

İblis, rasyonel bir bakış açısıyla haklı olarak, kendi günahından dolayı Allah'ı suçlar. Âdem ise af diliyor. Allah, Âdem'in neden af dilediğini sorduğunda, Adem, Allah'ı suçlamaktan çok utandığını söyler. Adem bununla merhamet gösterdi. Böylece insanlar, Allah'ın kendilerine borçlu olmamasına rağmen, tıpkı Adem'in ihtiyaç duymamasına rağmen af dilemesi gibi, Allah'dan nimetler alırlar. İblis ise sağında kalmıştır ve bu nedenle Allah'tan hak ettiğinden fazla nimet göremeyecek ve bu da onun sonunu getirecektir.

Mevlana bu fıkrayı "Akıl İblisten, sevgi ise Âdem'dendir" şeklinde özetlemektedir.[28]

Ayrıca bakınız

[değiştir | kaynağı değiştir]
  1. ^ https://archive.org/stream/foreignvocabular030753mbp#page/n22/mode/1up [yalın URL]
  2. ^ "Arşivlenmiş kopya". 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Nisan 2013. 
  3. ^ a b Wood, Adam (2022). "Thomas Aquinas on Reprobation: The Arbitrariness Problem and Some Quiescence Solutions". Res Philosophica (İngilizce). 99 (1): 1-23. doi:10.11612/resphil.2135. 18 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ekim 2022. 
  4. ^ Theißen, Gerd (2009). Erleben und Verhalten der ersten Christen Eine Psychologie des Urchristentums. Gütersloh. ISBN 978-3-641-02817-6. OCLC 863797072. 
  5. ^ Kelly, Henry Ansgar (2006). Satan : a biography. 1st ed. Cambridge: Cambridge University Press. ISBN 0-521-84339-1. OCLC 63390688. 
  6. ^ "Arşivlenmiş kopya". 22 Temmuz 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Temmuz 2018. 
  7. ^ Patmore, Hector M. (2012). Adam, Satan, and the King of Tyre : the interpretation of Ezekiel 28:11-19 in late antiquity. Leiden: Brill. ISBN 978-90-04-20880-3. OCLC 787846102. 
  8. ^ Dendle 2001, s. 140.
  9. ^ Kelly, H.A. (2004). The Devil, Demonology, and Witchcraft Christian Beliefs in Evil Spirits. Eugene: Wipf and Stock Publishers. ISBN 978-1-7252-0965-7. OCLC 1202476490. 
  10. ^ Mango, Cyril (1992). "Diabolus Byzantinus". Dumbarton Oaks Papers. 46: 215-223. doi:10.2307/1291654. ISSN 0070-7546. 18 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ekim 2022. 
  11. ^ Grant, Robert M. (1997). Irenaeus of Lyons. Londra: Routledge. ISBN 978-0-203-13617-1. OCLC 826514795. 
  12. ^ Theobald, Florian (2015). Teufel, Tod und Trauer : der Satan im Johannesevangelium und seine Vorgeschichte. Göttingen [Germany]. ISBN 978-3-647-59367-8. OCLC 934626205. 
  13. ^ Caldwell, W. "The Doctrine of Satan: II. Satan in Extra-Biblical Apocalyptical Literature". The Biblical World. doi:10.1086/474708. 18 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ekim 2022. 
  14. ^ "Şeytan (İblis) cinlerden midir, eğer cinlerden ise neden meleklerin arasındaydı?". 10 Mayıs 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Temmuz 2012. 
  15. ^ Gilliot, Claude (2007). "Enzyklopädie als Spiegel des Weltbildes. Qazwīnīs Wunder der Schöpfung – eine Naturkunde des 13. Fahrhunderts". Arabica. 54 (3): 419-420. doi:10.1163/157005807781540246. ISSN 0570-5398. 
  16. ^ a b Awn, Peter J. (1983). Satan's Tragedy and Redemption: Iblīs in Sufi Psychology. Leiden, Germany: Brill Publishers. p. 177 978-9004069060.
  17. ^ Annemarie Schimmel Gabriel's Wing: A Study Into the Religious Ideas of Sir Muhammad Iqbal Brill Archive 1963 S 212
  18. ^ İblis'in açıkça cinler arasında sayıldığı 18. sureye gelince, alimler, burada kullanılan Arapça terim olan "cin" nin, kökenini ifade etmenin anlaşılması gerektiğini açıklamaktadır. -İ soneki, Türkçe -li ile karşılaştırılabilir. Buna göre, "cennet" den gelen ve İblis'i cennetin yaratıklarına görevlendiren "cin" den gelen kişiyi ifade eder. Hem "cin" hem de "cennet" aynı sözlü kökü paylaştığından, her iki terim de benzerdir. Al-Tabari J. Cooper W.F. Madelung and A. Jones The commentary on the Quran by Abu Jafar Muhammad B. Jarir al-Tabari being an abbridged translation of Jamil' al-bayan 'an ta'wil ay al-Qur'an Oxford University Press Hakim Investment Holdings
  19. ^ M. Th. Houtsma E.J. Brill's First Encyclopaedia of Islam, 1913-1936, Band 5 BRILL, 1993 ISBN 978-9-004-09791-9 page 191
  20. ^ "Hammer-Purgstall, Joseph Frh. von". dx.doi.org. 28 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Haziran 2021. 
  21. ^ Yüksek Lisans Tezi Imam Maturidi'nin Te'vilatu'l-kur'an'da gaybi konulara İstanbul-2020 2501171277
  22. ^ "موقع التفير الكبير". 11 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  23. ^ Günther, Sebastian (2016). Roads to Paradise : Volume 1: Foundations and the Formation of a Tradition. Reflections on the Hereafter in the Quran and Islamic Religious Thought. Todd Lawson. Leiden: BRILL. ISBN 978-90-04-33315-4. OCLC 978530266. 
  24. ^ "موقع التفير الكبير". Altafsir.com. 7 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ekim 2022. 
  25. ^ Sufism and theology. Ayman Shihadeh. Edinburgh. 2007. ISBN 978-0-7486-3134-6. OCLC 797816356. 
  26. ^ Elmi, Ghorban (12 Kasım 2019). "Ahmad Ghazali's Satan". HTS Teologiese Studies / Theological Studies. 75 (3). doi:10.4102/hts.v75i3.5368. ISSN 2072-8050. 
  27. ^ Walī Allāh al-Dihlawī, or 1703-1762 or 1763 (1996). The conclusive argument from God = Shāh Walī Allāh of Delhi's Hujjat Allāh al-bāligha. Marcia K. Hermansen. Leiden: E.J. Brill. ISBN 90-04-10298-1. OCLC 32665795. 
  28. ^ Schimmel, Annemarie (1993). The triumphal sun : a study of the works of Jalāloddin Rumi. Albany, NY: State University of New York Press. ISBN 0-585-07862-9. OCLC 42856095. 23 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Aralık 2022.